AZERİ’M
Sürgündeyken halkım toprağından
Bakar içi buruk el diyarından
Hayır mı gelir yad sarayından
Viran da olsa ben Azer’e hasretim
Ermeni soysuzu çok namert çıktı
Katletti bebeği ne canlar yaktı
Hocalı feryattan figandan bıktı
Ayrı düşmüş ben Azere hasretim
Karabağ’dan kaçkın oldu Mehmet’im
Yoktur benim Ermeni’ye mihnetim
Olmamıştır kötü yönde sohbetim
Şirin dilli Azer’imin sohbetine hasretim
Vicdanımın sesi gibi Tebriz’im
Vatanımız vurgun yemiştir bizim
Karabağ’ım Urmu gölüm Sulduzum
Ayrı düşmüş ben Azere hasretim
KARABAĞ’IM, KARA BAHTLI VATANIM
Yıllar vardır ak’a hasret kalışın
Sevgi ile kalpte ritim tutuşun
Öksüzlükten boynu bükük oluşun
Karabağ’ım, kara bahtlı vatanım
Kelbecer, Fuzuli Laçın nerdedir
Yitirmiş Tebriz’i Bakü dardadır
Oğuz boyu kardeş Türküm zordadır
Ah Hankendi’ım, kara bahtlı vatanım
Ata yurdu bizler dörde bölündük
Ermeni, Gürcü’yle Fars’a kul olduk
Yitirdik toprağı o anda öldük
Ah Tebriz’im, kara bahtlı vatanım
Karabağ’ım ses ver hemen geleyim
Senin için uğrun, uğrun öleyim
Ne istersen, ben Tanrıdan dileyim
Ah Hocalı’ım, kara bahtlı vatanım
Kancıklar sarmıştır dört bir yanını
Asalak bit gibi emer kanını
Ermeni piçleri alır canını
Özge olur kara bahtlı vatanım
Yıllar vardır Oğuz ele hasretsin
Başbuğ yok ki sana ölüm emretsin
Düşmanım yurdumu hemen terk etsin
Mardakent’im, kara bahtlı vatanım
İki devlet bir milletiz söylemi
Sözde kaldı ahde vefa böyle mi
Alınacak İlham denen beyle mi
Azerbaycan, kara bahtlı vatanım
Efkan ÖTGÜN