KUSURSUZ CİNAYET
Gülüşler vermiştim her insana bir çeşit,
Derin aşksızlık kurduğu özel timle her bir gülüşümün peşine düştü, önce öylesine gülüşümü katlettiler.
Sonra kadınlar için biriktirdiklerimin kafasına sıktılar. Sonra kuşlara, kedilere, farelere her bir canlıya verdiğim gülüşlerimi vurdular. Her bir gülüşüm faili meçhul cinayetlere kurban gitti.
Umutlarıma sarıldım sıkı sıkıya, aşksızlar onların da peşine düştüler.
Bir umudum evde gözünden vuruldu. Bir umudum sokak ortasında sırtından vuruldu.
Bir umudum saatlerde hançerlendi.
Bir umudum uzun siyah saçların her bir telinde öldü.
Bir güne sığdı tüm ölümler.
Hayallerimi alıp kaçtım. İzimi bir süre kaybettirdim.
Deniz kenarında bir balıkçı barınağına sığındım. Hayallerimle mutluyduk. Uzun sürmedi yakalanmamız. Hayallerimi denizin dibine sürüklediler orada boğdular acı içinde can verdiler. Gözleri açık gitti.
Ben aşkımla birlikte kaçmayı başardım. Çok uzaklara yelken açtık. Peşimizden gelmediklerinden emindim.
Tam tamına 40 kış mevsimi aşkımla yaşadım. Ama kaçışlarımızda bıraktığım izleri takip etmişlerdi.
Kuala Lumpur’da kıstırdılar. Aşkımı kopardılar çektiler aldılar benden. Başına çuval geçirdiler ellerini bağladılar. Ayaklarını bağladılar.
Şehir dışına götürdüler. Beni de aldılar oraya götürdüler. Aşkımı bir direğe bağladılar. Karşısına geçtiler. Nişan aldılar.. hep bir ağızdan öl dediler. Aşkımı öldürdüler. Bana da zorla izlettiler.
Sen şimdi tabancanın namlusunu kafama dayamışsın ‘sıkacağım’ diyorsun ya! Şimdi gülüşlerim yanımda olsaydı hep birlikte katıla katıla gülerdik.
Neden mi?
Gülüşler vurulmuş..
Umutlar hançerlenmiş…
Hayaller, boğulmuş..
Aşk, kurşuna dizilmiş…
A gafiller geriye ne kalmış?
Haydi durma, sende kalmışsa cesaret vur!
Şimdi kusursuz cinayetin tam vaktidir.
Aşksızlar timi görevini yaptı. Kâinatın tek gerçeğini yok ettiler. Artık ne makam, ne mevki, ne saray, ne barınak, ne kadın, ne erkek, ne umut, ne hayal, ne gülüş, ne her şey, ne hiçbir şey… VAR değil.
Size evrende kusursuz CİNAYETİN ipucunu veriyorum.
Kusursuz tek cinayet insanın yaşama hevesinin öldürülmesidir. Ve bu suçu işleyen kendi itiraf etmezse asla bulunamaz. Ve Soruyorum Sayın HÂKİM: Bu cinayetin cezası yok mu?
Mahmut Özkoca: Egitimçi. Yazar